14 Nisan 2015 Salı

Safiye'me karyola dar gelir? Hikayesi...

Safiye'me karyola dar gelir?


İlk bakışta ne dediği anlaşılamayan güzel mi güzel bir urumeli türküsüdür bu. Rumeli Ekrem ve Güntekin dinlemekten bir süredir rumeli türkülerine merak sarmış bulunmaktayım. Önümüzdeki 3 ay boyunca sırf rumeli türküsü dinleyeceğim banko!

Güm güm kaynana, hop hop kaynana, ben kızınla yan yana, sen dışarı kaynana mı dersin, sarı kavun dilimi mi dersin, Osman Aga'lar mı dersin içim dışım rumeli oldu. Nihayetinde bu türküye rastladım.


Kimdi bu Safiye? Sevdiceği ile arasında ne geçmişti, rumeli düzlüğünde aralarında neler yaşanmıştı, şişman mıydı, hafifmeşrep bir kişiliği mi vardı, neydi ozanın meramı? Sözün kısası bu Safiye'nin karyolaya sığmaması bana dert oldu. Öncelikle Hazreti Google'dan yardım aldım tabii.


Benim dinlediğim versiyonun sözleri şu şekilde idi:


Çıksam urumeli düzüne

Alsam Safiye'yi dizime
Safiye'm kınalar yakmış
On parmağın eline
Ar gelir Osman Aga ar gelir
Safiye'me karyola dar gelir
Kıratımı bahçeye bağladım
Osman'ı gurbete yolladım
Osman gurbetten gelince
Üç gün üç gece ağladım
Osman aga Osman aga bak bana
Neler söyleyeceğim sana
Safiye de kızını ver bana
Güvey de olayım ben sana


Aslında türkünün birden çok versiyonu var. Yani güvey kısmına damat diyeni var, Osman Aga'nın askere gidip arkasından ağlanan döndüğüne sevinilen versiyonu var, var oğlu var!


Kır atımı bahçeye bağladım osmanı askere yolladım

Osman askere gidince kırk gün kırk gece ağladım

Açıkçası yukarıdaki versiyona göre türküyü dinleyince bir hikaye bulmak zor oluyor. Üstelik TRT kütüphanesinde de bu versiyon mevcut. Türküyü derleyen Rüstem Avcı da türküyü bu şekilde okumuş/derlemiş. Fakat dediğim gibi bu versiyonla hikaye bulmak kolay değil.


Gelelim bana dert olan kısma:


Bana kalırsa ozanımız Safiye'ye sırılsıklam aşık delikanlı bir kardeşimizdir. Fakat aralarında engel teşkil eden Osman Aga bizim civanımıza çok çektirmekte, kızı ozana vermek istememektedir. Üstelik kızı başkasına vermeyi düşünen Osman Aga, yiğidimizi dertlerden dertlere sürüklemektedir. Ozanımız da içinin yangınını şu dizelere dökmüştür:


Çıksam a urumeli düzüne / Alsam Safiye'yi dizime


Şimdi hemen ozanın hanımkızımız ile cinsel birlikteliği akla gelse de , hem kafiye kaygısından hem de belki de mecaz yapmak amacıyla bu "dize almak" deyiminin farklı bir anlamda kullanıldığını düşünüyorum. Okuduğum kaynaklarda ve sözlüklerde "dize almak" gibi bir deyime rastlamadım. Fakat "dize getirmek, boyunduruğu altına almak veya dizinin dibinde olması" gibi bir anlamda kullanılmış olabilir. Söz konusu bir türkü olduğundan uyak kaygısını da göz ardı etmiyoruz.


Safiye'm kınalar yakmış on parmağın birine


Safiye'nin ellerine kına yakılmış, gelin olmaya yakın olduğunu anlıyoruz.


Ar gelir Osman Aga ar gelir / Safiye'me karyola dar gelir


Safiye'yi ozana vermeyen Osman Aga'ya hitap ediliyor. Belli ki yiğidimizin gücüne gitmiş bu durum. Burada işte hayalgücü devreye giriyor. Bana kalırsa Osman Aga'nın Safiye'yi vermek istediği zatın hali vakti, ekonomik durumu ozanımızdan daha iyi değil. Daha iyi bir damat adayı olduğunu düşünen ozan, Osman Aga'ya veryansın ediyor.


En can alıcı kısma geliyorum: Safiye'ye karyola neden dar geliyor?


Karyola bilindiği üzere tahtanın üzerine serilmiş yataktan ibarettir. Dedemle köyde yapmıştık bir keresinde, epey rahatsız bir yatak olur. Yine bana kalırsa, yiğidimiz Safiye'nin karyoladan çok daha fazlasını hak ettiğini düşünmekte ve Safiye'nin de bu kişiyle evlenmekle mutlu olmayacağını, rahat edemeyeceğini söylemektedir. Yani öyle ilk anda anlaşıldığı üzere Safiye'nin çok kilolu olması veya azgın, hafifmeşrep olmasından kaynaklanan bir dar gelme değil!


Kıratımı bahçeye bağladım

Osman'ı gurbete yolladım
Osman gurbetten gelince
Üç gün üç gece ağladım

Türkünün bu dizeleri de hikayemizi destekler nitelikte. Ozan belli ki Osman Aga gurbete gidince epey rahatlamış, hatta kıratını bile bahçeye bağlamıştır, saklanıp gizlenmek zorunda değildir. Fakat Osman Aga dönünce ozan bu konforunu kaybetmiş, üç gün üç gece ağlamıştır. Demem o ki Osman Aga'nın gurbete veya askere gitmesi halinde arkasından ağlanması versiyonu gerçekten türkünün bütünüyle bağdaşmıyor, sanki iki kişinin ağzından söyleniyormuş havasında oluyor aynen "Sabahlara dayanamam Osman Aga" türküsünde olduğu gibi. Bu arada Osman Aga kimdir necidir bunu da sorgulamak gerek bir ara.


Osman aga Osman aga bak bana

Neler söyleyecem sana
Safiye de kızını ver bana
Güvey de olayım ben sana

Bu kısım da hikayemi destekler nitelikte, doğrusu bu dörtlükten sonra bu türkünün böyle bir hikayeye sahip olabileceği aklıma geldi.


İşin şakası bir yana ben bu türkünün Hey On beşli on beşli / Tokat yolları taşlı türküsüyle aynı kaderi paylaştığını düşünüyorum. Aslında epey hüzünlü bir türkü ama gerçekten insan dinlerken yerinde duramıyor. İşin diğer bir acı yanı da, türkülerimizin hikayelerine öyle kolay kolay ulaşamıyoruz. Erol Evgin dahi sahnede bu türküyü okuduktan sonra " Neden sığmıyormuş acaba karyolaya, şişman olduğundan mı?" demiş. Bırakın hikayeyi türkünün sözleri hakkında dahi bir fikir birliği yok. Üzerine yapılmış bir çalışmaya da rastlamadım.


Umarım Osman Aga fikrini değiştirmiş, yiğidimiz de Safiye'sine kavuşmuştur.


A.O. / 14.4.2015


Güncelleme: 4.5.2016: Konuyla alakalı ileri araştırma yapmak isteyenler için:

1. Aluş Nuş - Rumeli Türküleri Beste ve Güfteleriyle - Say Yayınları - 2008

2. Fikri Soysal ( 2012 ) - Tarihi Olaylar Işığında Rumeli Olay Türküleri ( www.fikrisoysal.net adresinden ücretsiz indirilebilir, bu makalenin özellikle kaynaklar kısmından faydalanabilirsiniz. )

Güncelleme 17.1.2021: okuduğum ünlü bir türkoloğa ait bir kitapta "dize almak" deyiminin "başını dizine yatırmak" , "başını dize almak" şeklinde kullanıldığını gördüm. Birini dizine yatırmak=dize almak. Seneler süren bir tefekküre gerek yokmuş. Yine 2017 yılında kendisinden izin almadığım için ismini burada zikredemeyeceğim bestekar ve güftekar bir beyefendiden Safiye'ye karyolanın dar gelmesinin çok çalışkan olmasından, misafirleri için adeta kendisini paralamasından bu sebeple yerinde duramadığından söylendiğini işittim ancak pek de ikna olmadım. Zira türkünün genelinde böyle bir hissiyat cereyan etmiyor. Geçen zaman içinde üzerinde esaslı olarak çalışmadığım bu blog özellikle Safiye'nin hikayesi ile ilgi çekmiş görünüyor. Ben de bugünkü gibi bu hikayeye dair ipuçları ile karşılaştıkça güncellemeler yapacağım.


4 yorum:

  1. Araştırdığınız ve paylaştığınız için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  2. Getirdiginiz açiklamalar ve arastirmaniz icin teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Hakikaten araştırmanız çok güzel. Fikren bende sizin gibi düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  4. Benim Anladığım Safiye Osman Ağa ile Evli Hem de çok güzel bi hatunmuş Osman Ağa ile Safiyenin Birde çok güzel bi kızı varmış (Kızın Adı Bu Türküde Gizlenmiş ) Gel git günler derken Asker Kaçağı olan Osman Ağa birgün Askere Alınır Gurbete gider.Bu arada Çapkın Ozan ise Safiyenin kızını İstemekte ısrarlı Ancak Osman Ağa Askerden dönünce Kalbine fitne fesat şüphe karışmış olacak ki safiye ile de günlük hayat içinde samimi olan ozan çapkın delikanlının ; Osman Ağa bakarki bayağı samimi bir davranış ları var.iyice şüphelenir osman Ağa sanırki Karısı Safiye ile gizli Aşk ilişkisi zannıyla Safiyeye Osman Ağa Zulüm etmeye başlar.Safiyeye iftiralar Atmaya başlar Etraftan bu Ayyuka çıkar.Çapkın ozan şüpheli önyargılı olan Osman Ağa ya hitaben Tehdit vari gıcıklık vermek için Safiyenin kızını almakta hem ısrarlı hem de karısından şüphe duyan Osman Ağa ya bu Türkü ile ozan sataşmaya başlar osman Ağa Safiyeye zulüm iftira etme Ar var namus ,Günah var insan Ar ,Haya Duyması lazım.Ne Safiyeye iftira ediyon sanki benim safiye ile bi Aşk ilişkimmi olmuşki benden gıcık kapıp Aşık olduğum Safiyenin kızını bana vermezsen Safiye yi dizimin üstüne yatırarak şefkatle başını,Okşayıp uğradığı iftiraya karşın teselli edilecek derecede safiye ve kızı Masumdur Asker kaçağı osman Ağa Böyle şüphelere kapılacağına Safiyenin kızını ver bana yoksa beni daha fazla kızdırırsan bu türkümde olduğu gibi üstü kapalı sana neler neler söylerim ki Safiye ve kızı konusunda haksız yere kapıldığın şüphelerine iyice şüphe katar hem daha çok Ağlarsın hem de şüphe ve kahrından olursun.Madem halin buydu neden zamanında Askere gitmedin veya genlik döneminde neden okuyup Adam olmasında Safiye ile Evlendikten sonra Gurbete para kazanmaya gittin.Ha, Daha önce Aklın nerdeydi Madem halin buydu ne diye Safiye ile Askere gitmeden önce evlendin.ha.Bak kızdırma kimsenin kafasınıda karıştırma zaten millet bu Türkünün hikayesini merak etmekten kafayı yiyecek duruma gelmiş.o yüzden Düğünlerde 9/8 lik oynayıp stres Atmaya nakıyorlar.Gıcık Şüpheci Osman Ağa bak kızını bana veriyorsan ver vermiyorsan Yediği İftiralardan dolayı beraber yattığın Safiyenin kayrolasına safiye bi daha da o kayrolaya bile yatmaktan vazgeçip Ar,haya duyacak kadar şerefli namuslu safiye kızı ile birlikte gün gelir devran dönerde bana kaçarlarsa iyice ortada kalırsın işte 9/8 lık Rumeli Türküsünün Ritmiyle şimdi oyna oyna Kafayı ye dur.Bak Osman Ağa hala kızını bana vermiyecekmisin.Eh görürsün sen.işte hikaye bence Böyle Sayın Vatandaşlar.Yorum: Sezai Aldal 06.03.2021 Akçadağ/ Malatya - Müzisyen : Sezai Aldal.

    YanıtlaSil